II.ABDÜLHAMİT'İN

LİDERLİK

SIRLARI


» Çile,Mücadele Annesizlik: dile kolay...Yaşayan bilir.Abdülhamid Efendi, bu acıyı daha çocukluğunda yaşar ve bilir. Sık sık odasına kapanır, onun aldığı hediyelere, onun diktiği mintanlara yumulur ağlar.

» Büyük Hedefler Için Büyük Hayaller Gerekli :Abdülhamid Efendi büyük hedefleri için büyük hayaller kuruyordu. Gelecekte Osmanlı devletini tekrar eski ihtişamına kavuşturmayı düşünüyor ve bu alanda kendisini yetiştirmeye çalışıyordu.

» Örnek sahsiyet: Abdülhamid Efendi, zamanını ibadet, din ve fen ilimlerini öğrenmek, ata binmek, silah kullanmak ve spor yapmakla değerlendiriyordu.

» Sadelik : Abdülhamid Han'ın göğüsleri geniş, omuzlan kalkık, vücudu ise zinde ve çevikti. Konuşması gayet sakin ve tane taneydi. Asık suratlı değildi.

» Kuvvetli Bir Hafiza: II. Abdülhamid Han'in hafiza ve zekasi çok kuvvetliydi. Bir kere gördügünü, ya da sesini isittigi kimseyi unutmazdi. Kuvvetli hafizasi insanlari hayrette birakacak derecedeydi.

» Elli Yil Önce 19. asrın son yıllarında huzuruna kabul ettiği bir sefire sorar: -"Ekselans sizi gözüm ısırıyor! Acaba nereden görmüş olabilirim?.."

» Paris Sokaklari Aradan otuz sene geçmesine rağmen II.Abdühamid, Paris'te gezdiği caddeleri ve kendisine takdim edilen subayların isimlerini hala hatırlıyordu.

» Cömertlik Abdülhamid Han, İsraftan hoşlanmazdı. Cömert bir insandı. Ama iktisatlıydı. Cesur, fakat ihtiyatlı idi. İktisatsız cömertliğin ve ihtiyatsız cesaretin seleflerine nelere mal olduğunu biliyordu.

» Erken Kalkmak II. Abdülhamid han, istisnalar haricinde erken yatıp erken kalkardı. Güneş doğmadan kalkar her zaman adeti olduğu üzere banyosunu yapar ve sabah namazını kılarak dualar eder, Kur'an-ı Kerim okurdu,

» Yemen Kahvesi:Kahveyi çok severdi. Bunların içerisinde de sadece Yemen kahvesi kullanırdı.

» Yemekten Sonra Dinlenme Fasli: II. Abdülhamid Han, sağlığına çok dikkat ettiği için çalışma saatleri, yemek ve istirahat zamanları son derece muntazam idi. Öğle yemekleri, saray usulü üzeri genelde saat onbirde, akşam yemekleri de beşte yenirdi.

» Planli, Programli Bir Hayat: II. Abdülhamid Han, mal israfında olduğu gibi zaman israfından da kaçınıyordu. Zamanını çok iyi kullanıyor, her şeyi bir plan ve program dahilinde yapıyordu. Yaptığı ve yapacağı şeyleri bizzatihi not ediyor, yaptıracaklarını da not ettiriyor ve herşeyi bir saate bağlıyordu.

» Disiplin: Abdülhamid Han, disiplinli bir sultandı. İşleri zamanında takip etmek en büyük özelliklerinden biriydi. Yapılan müracaatlar intizam içerisinde tetkik edilir ve hiçbir kağıt parçasının kaybolmasına, hiçbir muamelenin kontrolden kaçmasına ve hele işlerin sürüncemede kalmasına müsaade edilmezdi. Başkatibet dairesine girip çıkan işleri bizzat kendisi kontrol ederdi.

» Uyku öncesi Kitap Okutma Adeti: II.Abdülhamid Han, iyi bir okuyucu idi. İlme aşıktı. Şezadelik yıllarında başlayan kitap okuma sevgisi ömrü boyunca hep devam etti. Çok zengin bir kütüphane yaptırdı. Dünyanın her tarafından getirilen eserlerle donatıldı.

» Basin Iyi Takip Edilmeli: Abdulhamid Han, daha şehzadeliğinden itibaren gazeteci yazar ve fikir erbabı ile sıcak ilişkiler kuruyor, Gazeteleri her gün okuyor, okutuyor, üzerinde yorumlar yapıyor şartlara göre yeni strateji ve hedefler belirtiyordu.

» Çocuk Sevgisi Sultan Abdülhamid Han'ın huzurlu bir aile hayatı vardı. Hem patişah hem de örnek bir aile reisiydi. Çocukları çok severdi. Onlarla ilginmeyi, baba şefkatini göstermeyi ihmal etmezdi.

» Terbiye II. Abdülhamid Han, çocukların terbiye ve eğitimi hususunda çok gayret sarfederdi. Çocuklarını okutmak için özel hocalar tutar ve onların eğitiminde titiz davranırdı.

» Hitabet nazikçe olmalı: Abdülhamid Han, hitabete son derece ehemmiyet verir, kimseyi "sen" diye çağırmadığı gibi hizmetçilerine dahi "getir", "götür" şeklinde emir vermezdi.

» Tevazu II. Abdülhamid Han, mütevazi idi. Kendisini başkalarından üstün görmez, kibirlileri de sevmezdi. Zamanın Haremağalarından biri anlatır:

» Mesgale: II. Abdülhamid Han, manzara resimleri ve marangozluğa meraklıydı. Vakit bulduğunda kendisine has marangozluk atölyesinde çalışır, yaptığı birçok sedefli, oymalı eşyalar Yıldız'da saklanırdı.

» Meslegin Olsun: Istersen Padisah Ol II. Abdülhamid Han tahta geçince "cülus masrafı" olarak sarfedilen altmış bin ikayı ticaretten kazandığı kendi parasından verdi.

» Ata binmek: sevda isi Sultan Abdülhamid han, gençliğinde çok hareketliydi. Ata binmeyi aşk derecesinde severdi. Oniki yaşında iken her sabah ata binip saraydan uzaklaşmayı adet edinmişti.

» Sabir İstenmeyen olaylar karşısında sabırlı olmak:Tahammül etmek ve soğukkanlılığı muhafaza ederek problemleri çözmek Sultan Ab-dulhamid Han'ın başka bir liderlik sırrıydı.

» Korkaklar Hizmet Edemezler:II. Abdülhamid Han, yetişmiş, samimi devlet adamlarından mahrumdu. Kadrosu yoktu. Adeta yalnız başına koskoca devleti sırtında taşıyordu. Kendisinden çok büyük iyilikler görmüş sadrazamları (başbakan), yöneticiler nankörlük ediyor, iyiliklerini görmüyordu. Bunlardan biri de birçok kerre Sultan tarafından başbakanlığa getirilen Sait Paşa'ydı.

» Vatan Millet Sevgisi:Eniriniz altındakileri sevmedikçe onlara hizmet edemezsiniz. II. Abdülhamid Han milletini çok severdi. Hele ne sebepten olursa olsun herhangi birine zarar gelmesine asla gönlü razı olmazdı. Vatan ve milletin selameti için gece gündüz çalışır, uykusuz kalır gerektiğinde hayatını feda ederdi. Bu hususta kıza Şadiye Sultan şunları anlatır;

» İman Kuvveti: Sultan'ın meşhur bir sözü vardı: "DİN VE FEN" Osmanlı devletinin bu ikisine de sahip olması gerektiğini ifade eder ve İslam aleminin bu iki ziynetle ziynetlenmesini isterdi.

» Muhasebe:II. Abdülhamid Han, doğru ve tam dini itikada sahip bir Müslüman idi. İbadetlerine çok ehemmiyet verir, beş vakit namazını muntazaman kılar, Kur'an-ı Kerim okurdu.

» Abdest ve İmza "Sıhhatli bir erkekti, sağlam bir bünyesi ve idmanlı bir vücudu vardı. Küçüklüğümde, onun bir defa hastalandığını hatırlarım. Çok az uyurdu. Şafaktan önce kalkardı. Beş vakit namazını kılar, daima Kur'an-ı Kerim ve Buhari-i şerifi okurdu. Dindar, Allahu tealaya bağlı, büyük bir Müslüman idi. Abdestsiz yere basmazdı. Çok çalışkandı." (60)

» Ampulün Kaşifine teklif var Elektirigin daha yeni yeni kullanildigi dönemlerdi. Bu enerjiye sahip olmanin önemini kavrayan Sultan, elektirik sahasindaki kesifleriyle meshur Edison'u adim adim takip ettiriyordu. Neticede kendisine resmen basvurulup Türkiye'ye gelmesi ve çalismalarina burada devam etmesi teklif ediliyordu. Bunun karsiliginda Amerika'da kazandigi paranin tam yirmi mislim takdime de hazir oldugunu bildirmesine ragmen Edison kabul etmedigi gibi bu tekliflere iltifat etmiyordu.

» Tahtel Bahir Bir İngiliz mühendisi tarafından keşfedilen bu garip gemi. denizaltında balık gibi yüzen ve düşmana yaklaşarak suyun altından gönderdiği torpido ile gemileri anı olarak batıran bir "tahtel bahir" yani (denizaltı) idi.

» Tiyatro Abdülhamid Han:Kamuoyunun nasıl yönlendirildiğini çok iyi bildiği için basın ve tiyatro'ya büyük ehemmiyet veriyordu. Basın ve tiyatronun ne müthiş güç olduğunu biliyordu.

» Cesaret ve Soğukkanlılık Sultan:Memleketin bütünlüğü konusunda fevkalade bir hassasiyet gösterdi. Berlin Andlaşmasmın, Anadolu'da ermenilerin yaşadığı vilayetlerde ıslahat yapılmasını isteyen 61. Maddesini kesinlikle tatbik etmedi. Bunun ermeni muhtariyetini doğuracağını görerek; "Ölürüm de bu maddeyi uygulayamam" dedi.

» Deprem:Çok cesur ve tevekkül sahibi idi. 1898 depreminde nice ev, han,cami ve medreseyle beraber Kapalıcarşmın yıkılmasına kadar giden ve Büyük Zelzele diye anılan bu deprem esnasında Dolmabahçe Sarayı'nın büyük muayede salonunda Sultan, devlet erkanı, subaylar, paşalar, yüzlerce yerli ve yabancı temsilcilerle toplantı halinde bulunduğuyordu.

» Merhamet Ve Adalet Abdülhamid Han'ın en önemli özelliklerinden biri düşmanını af ederek tekrar cemiyete kazandırma çabasıydı. O, hiçbir insanın zarar görmesini istemiyordu.

» Fitne Fesat Kargasasi Osmanlı Devleti, bütün halkını huzur ve refah içerisinde asırlar boyunca bir arada yaşatmasını başaran nadir devletlerden. Osmanlı devletinin âdil, merhametli ve hoşgörülü yönetimi bugün dahi dünya gündeminde Balkanlardan Orta Asya, Afrika içlerine kadar Osmanlının özlemini duyan insanların sayısı hergeçen gün artmakta.

» Banka Abdülhamid Han'ın Batılı devletlere karşı takip ettiği başlıca siyaseti, her iki tarafın zaafını ayrı ayrı kullanmak ve bunlardan müstakil bir hareket yolu çıkarmaktı.

» Tedbir II. Abdülhamid Han, İçteki ve dıştaki saldırılara karşı dahiyane tedbirler almakta ustaydı. Aldığı bu tedbirleri dünya tarihçileri hayranlıkla dile getirmişlerdir. Bunlar dan biri de şüphesiz ki "Hamidiye Alayları" olmuştur.

» Icraatlar Lider'in Aynasidir II. Abdülhamid Han, laf değil, icraat seven bir Sultan'dı. Halkın duasını almak için ona hayırlı hizmetler etmek biricik gayesiydi. O halkı için vardı. Halkına samimi bir şekilde ve hiçbir şey beklemeden hizmet etmek onu çok mutlu ederdi.

» Medeniyet II. Abdülhamid Han Batı'nın bilim ve teknolojideki ilerlemesine hayrandır ve Osmanlı Devleti'nin bu alanda geri kaldığına üzülmektedir. Ve hatta Batı'daki Bilim ve teknolojideki ilerlemenin sebepleri ve teknolojideki yenilikleri ülkeye getirmek için öğrenciler gönderir.

» Fedakarlik II.Abdülhamid Han, hesabını bilen, tek kuruşun israfına razı olmayan, buna rağmen yerinde ve sırasında hiçbir fedakarlık ve cömertlikten kaçınmayan hayırsever bir patişah idi. (95) Aynı zamanda halkının dertleriyle yakından ilgilenir, yardım talep edenlerin ihtiyaçlarıyla bizzat alakadar olurdu.

» Güçlü Bir Ordu Abdülhamid Han, ülkenin içerisinde bulunduğu darboğaza rağmen, ordunun ıslahını, güçlenmesini temin etti. 1897'deki Türk-Yunan savaşının kazanılması Osmanlı ordusunun gücünü ortaya koymuştu

» Ticaret II. Abdülhamid Han, devletin kalkınması ve gelişmesinin ancak milli sanayi ve ticari kalkınmayla olacağına inanırdı. Adeta günümüz globalleşmesini daha o günlerden görüyordu. Sermayeyi elinde bulunduran güçlerin dünyaya hakim olacağım bunun da ancak ticaretle olacağına inanıyordu. Sanayi ve ticaret alanında kalkınmayı "devletin beka şartı" olarak görürdü. Zenginleri, mülk sahipleri, sanat sahipleri yabancı olan bir ülkenin kalkınamayacağını belirterek Müslümanların ticaretle uğraşmalarını isterdi.

» Egitim Politikasi II. Abdülhamid Han eğitime çok önem veriyor ve bu alanda hiçbir fedekarlıktan kaçınmıyordu. "Ben okumuş adamdan korkmuyorum" diyordu. Osmanlı devletinde en büyük eğitim ve öğretim hamleleri onun zamanında yapıldı. Eğitim alanındaki başarası düşmanlarının dahi takdirini toplayarak gerçekleri dile getirmek zorunda kalıdlar.

» Sevmek Ve Sevilmek Sultan'ın ıslahat ve hizmetleri ülkede huzur ve refaha sebep oldu. Güven içerisindeki halkın Sultanlarına olan bağlılık ve sevgileri daha da arttı. Yabancılar ise Sultan'ın bu başarılarını baltalama gayretleri yanında gösterdiği başarılan karşısında haryete düşüyordu. Sultan'ın yakın hizmetinde bulunan İngiliz Amirali Woods şöyle yazacaktır;

» Dost Kazanma Sanati II. Abdülhamid Han. dost kazanmada ustaydı. Dost ve düşmanlarına verdiği hediyeler, gösterdiği güler yüz ve tatlı dil, sami- miyet, kibirden uzak, mütevazi kişiliğiyle onları kendisine bağlıyordu. Alman İmparator'u Kayzer'in ziyaretinde gösterdiği alaka ve sonrasında meydana gelen dostluk buna en güzel misallerden biri.

» Hüner "Haşmetmeap! Biz bir kadınla başa çıkamazken, siz koca haremi nasıl idare edebiliyorsunuz?" Bu soru karşısında gülümseyen Sultan cevap veriyor: "Bu bir sanattır. Majeste!... Her sanat gibi akli izahı olmayan bir hüner..."

» Ben Diplokatim Demekle Diplomat Olunmaz II. Abdülhamid Han, hiçbir devlete söz verip bağlanmadı ve devleti daima savaş felaketinden uzak tutmaya gayret etti. Bunu da takip ettiği kendisine has "denge" politikasıyla başardı.

» Milletini Iyi Tanimak "Biliyorsunuz, Ermeniler bana çok kere suikasd tertip etmişlerdir. Osmanlı Bankası hadisesi hafızalardadır. Cuma selamlığında Yıldız Saray ı'na kadar sokulup saatli bomba atmışlardır.Meşrutiyetin iadesinden sonra ise, Adana'da kanlı arbedeler çıkarılmıştır. Onlar, başta Ruslar, diğer Avrupalı devletlerin, hatta Amerikalılar'm teşviki ile, Anadolu'nun şarkında bir Ermeni devleti kurmak arzusundadırlar.

» Denge Politikasi II. Abdülhamid Han, bu kurnaz, sinsi ve Osmanlı devletini parçalamak için hazır tetikte bekleyen kurtları, daima oyalamayı bilmiş, İran ile de aynı şekilde denge politikasını sürdürmüş ve zaman'ın İran Şahı Muzaffereddin ile çok yakın dostluklar kurmuştur.

» 33 Yillik Siyasetin Sirri Apaçık görüyordum ki, Avrupa'nın büyük devletleri kendi aralarında dünyayı bölüşmeye çıkmışlardı. Bölüşecek ülkeler arasında Osmanlı mülkü de vardı. Ben bu kuvvetlerin önüne tek başıma duramazdım. Gücüm yetmezdi. Yapabileceğim tek şey, aralarındaki rekabetten yararlanıp, herbirine daha büyük lokma ümidi dağıtarak birini ötekine düşürmekten ibaretti.

» Iç Politika Abdülhamid Han'ın Emperyalist devletleri rekabete sürüklemek, tezada boğmak, birbirine düşürmek,iç ve dış meseleleriyle zayıf taraflarından yakalayıp hezimete uğratarak hasta döşeğindeki Osmanlı Devletine rahat bir nefes aldırıp onu içten kurtarmanın çarelerini aramaktan ibaret olan Dış politikası yanında iç politikası da ustacaydı.

» Islam Birligi (Panislamizm) Batılı devletlerin Osmanlı topraklarını aralarında 'pay etme gayretleri, Kıbrıs'ın İngiltere'ye devri, Mısır ve Tunus'un kaybedi-lişi, Balkanlar'ı sarsan bağımsızlık ve isyan hareketleri içteki azınlıkların tahriki, misyonerlik faaliyetleri, Arap toprakları içerisinde ingilizlerin ektikleri fitne ve Müslümanların arasında yeşertilen sapık cereyanlarla ülkenin 93 harbi ile ağır toprak kayıpları yeni bir strateji ve yapılanmanın zaruretini karşısında Sultan Abdülhamid Han, yine dünya siyasetçilerini hayrete bırakacak bir politika takip etti.

» Güç Sultan Abdülhamid Han, M. De Grece'e; "Çalışma odama, Müslüman ülkelerin iyice belirli bir şekilde yeşil renkle işaretlenmiş olduğu bir haritayı asmıştım. Elçiler, özellikle de İngiliz'i her kabul edişimde parmağımı haritaya doğru götürüyordum.Bu da onları endişelendirmeye yetiyordu." (144)

» Sahsiyeti Muhufaza II. Abdülhamid Han. Japonlar ve Japonya mevzuunda başlıca emeli, Avrupalılaşırken. şahsiyetini elde tutan ve ondan feda etmeyen bu milleti, şiddetle atıldığı yükselme yolunda gerçek dine de

» isbirligi Trablusgarp'ta meşhur bir tarikat olan "Medeniler Tarikatı"nın şeyhi Muhammed Zafir İstanbul'da Yıldız Sarayı'nda oturuyordu. Medeniler ve Şazeliye tarikatlarının mensupları İslam halifesi olması hasebiyle Sultan'a bağlı ve itaatkardılar.

» Birlik Ve Beraberlik
II. Abdülhamid Han, dışta takip ettiği "İslam Birliği" siyasetini içte de yürütüyor, halkın birlik ve beraberliğine azami gayret sarfediyordu. Bilhassa içteki muhalif unsurları bertaraf için ve onlara halk desteğini kırmak için bütün yurtta eğitim hizmetlerini yaygınlaştırmış onlara dini İslamı tam ve doğru olarak verecek alimler, veliler göndererek irşat etmiştir.

» Milletleri Seviyelerine Göre Idare Arnavutlar Osmanlı devletinin en Batı ucunda kalıyordu. II. Abdülhamid Han, Arnavutluk'a daha bir başka ehemmiyet verirdi. Arnavutların şecaat ve sadakatleri hakkında kuvvetli bir kanaati vardı. Arnavutlara karşı bu itimadı, onun için bir siyasetin temelini teşkil ediyordu.